Büyük Türk Hakanı Babür’ün ve Neslinin Türk Edebiyatının Gelişmesindeki Rolü
Keywords:
Babür, Türk-Hint İmparatorluğu, şiir, Türk edebiyatı, Sebk-i Hindî.Abstract
Türk devlet geleneği içinde Türk hakanlarının büyük çoğunluğu aynı zamanda birer şairdir. Hatta bazılarının divan sahibi olduğu ya da bir divan oluşturacak kadar şiirleri bulunduğu bilinmektedir. Bu hakanlar, kendileri şair oldukları gibi kendi dönemlerinde etraflarında sanatkarları toplamışlar, onları himaye etmişler ve yazdıkları şiirlere karşılık onları çeşitli şekillerde ödüllendirmişlerdir. Babür de bu sıfatı taşıyan önemli Türk hakanlarından biridir. Divan sahibi hükümdar şairlerdendir. Hatıratında (Vekâyî, Bâbürnâme) etrafındaki veya bulunduğu yerlerdeki bazı şairlerin isimlerini anmakta, onların şiirleri ve şairlikleri hakkında düşüncelerini paylaşmaktadır. Özellikle Ali Şir Nevâyî’nin onun sanat hayatında önemli bir yeri vardır.
16. Asırdan itibaren Babür sarayları İran’daki Safevî baskısından kaçan bazı şairlerin sığınağı olmuş, orada onlara çeşitli imkanlar sağlanmıştır. Böylece Hindistan coğrafyasında, aynı zamanda şair olan Türk hakanlarının desteğiyle Türk ve İran zevk-i selimini yansıtan bir edebi akım ortaya çıkmıştır. Bu akıma Sebk-i Hindî (Hint Üslubu) denilmiştir. Hint üslubu çok rağbet görüp ilerlemiş ve Hindistan, Afganistan, İran, Azerbaycan, Tacikistan ve Anadolu coğrafyasına yayılmıştır. Daha sonra Fars şairler bu üslubu terk etmişler ancak Türk coğrafyasında devam etmiştir. Bu durum, Fars edebiyatında daha çok Türk asıllı şairler tarafından benimsenmiş olan bu üslubun ortaya çıkış zeminindeki Türk etkisinin daha yoğun olmasıyla izah edilebilir.
Sebk-i Hindî, Türk edebiyatını 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl başından itibaren hissedilir şekilde etkilemeye başlamıştır. Daha sonra 17, 18 ve 19. yüzyıllarda bu üslupla şiir yazan şairlerin sayısı giderek artmıştır. Bazı şairler doğrudan Sebk-i Hindî şairi olarak anılırken dönemlerindeki diğer şairlerde de bu üslubun izleri az veya çok görülmektedir. Sebk-i Hindî adı konulmasa bile son dönem şairlerinde de bu üslubun özelliklerini görmek mümkündür.
Babür’ün saraylarında ortaya çıkan Şah Cihan ve Âlemgir’le devam eden Türk zevkini de yansıtan bu üslubun Türk edebiyatını günümüze kadar etkilemesi Babür ve neslinin Türk edebiyatının gelişmesine ne ölçüde katkı sağladığının inkâr edilemez bir delilidir.
Bu çalışmada önce Türk hakanlarının şairliği üzerinde durulacak, ardından Babür hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Hindistan’daki Babürlü saraylarının şairleri himaye etmesi, sebepleriyle birlikte değerlendirilecek ve orada ortaya çıkan Sebk-i Hindî (Hind üslubu) hakkında bilgi verilecek, bu üslubun ve dolayısıyla Babür Şah ve neslinin Türk edebiyatının gelişmesindeki rolü ve etkisi belirlenecektir.